Hepinize merhabalar, son günlerde üstüste yaşanan acılar yüreğimizi dağladı. Gencecik fidanlarımızı toprağa verdik, daha onun acısı dinmeden Van ilimizde olan depremle yeniden sarsıldık, oradaki vatandaşlarımızın ölenleri için hep birlikte onlarla ağladık, arada birde olsa sevindirici olaylarla sevinç gözyaşları döktük ama bakın umutla umutsuzluğu aynı anda yaşarayak yine yavaş yavaş normal yaşama dönmekteyiz hayat devam ediyor edecekte. Bu arada gündemde depremin ağır bilançosu varken yine genç fidanlarımız şehit düştü, yaşamlarının baharında sessiz sedasız onlarıda toprağa verdik. Hepimizin başı sağolsun onların mekanı cennet, toprakları bol olsun, geride kalan yakınlarına Allah sabırlar versin, onların sayesinde sıcacık yataklarımızda uyuyabiliyoruz. Van' daki depremde tam bir koordinasyon sağlanamamış olunsa da, milletce önceki yaşananlardan daha bir duyarlı olduk. Herkes gücünün yettiğince elinden geleni yapmaya çalıştı çalışıyorda, oradaki vatandaşlarımıza din dil mezhep ırk ayırımı yapmadan tek yürek olarak yardım elimizi uzattık. İnsan olmanın erdemi olarak bunları görmek çok güzel şeyler. Arada bir ayrık otları olmadı değil ama bence onlarda artık hadlerinin çok geçmeden bildirileceğinin farkındalar.. Bloglarımızda bizde bize düşeni yapmaya çalıştık birbirimiz arasında aynı mahallenin can dostları gibi manevi bir sanal yardım zinciri oluşturduk, duyan duymayana haber verdi. Acılarımız varken gündemin dışında post yayınlamamaya çalıştık. Ben kendi adıma hepinize içten teşekkürler ediyorum. Sağolun, varolun iyi ki varsınız. .
29 Ekim 2011 cumartesi günü buruk bir Cumhuriyet bayramı kutlayacağız..Bu vesile ile hepinizin Cumhuriyet bayramını en içten duygularımla kutlar, acı ve üzüntülerin bir daha yaşanmamasını dilerim. Bugün arşivimde bu yüzden beklettiğim pazar kahvaltısı yazımı yayınlayıp en azından Cumhuriyet Bayramınızı bir nebze de olsa güneşli bir gün gibi aydınlık ve umut dolu gülen gözlerle barış içinde geçirmenizi istedim. Hepinize kucak dolusu sevgi ve selamlar..
Merhabalar, haftasonu nihayet sevdiklerimizi kahvaltıya alabildik.Yaz boyunca her hafta ayarlamaya çalıştıkça ertelenen, ertelendikçe de araya giren başka işler, uğraşlar oldu..Nihayet bu hafta bir araya gelebildik.
Daha önceden biliyorsunuz ablamlar, yeğenler eşleri çocukları ile kocaman bir aile oluşturuyoruz .Artık küçük bir erkek olarak Can' da bu sofrada yerini almaya başladı ufaktan ufaktan. Hafta sonu yapılacaklar listesinden çok fazla olacağı düşüncesiyle bir iki tarifi çıkarmam istendi, zaten o kadar çok yiyecek içecek olmuştu ki kahvaltı bitiminde gerçektende yerinde bir karar almığımızı gördük. Bu sofrada aynı zamanda epeydir yapmayı planladığım iki yeni tarifi denemiş oldum her ikisi de tahminimden çok çok güzel ve lezzetli oldular. özellikle kahvaltı saatine sıcak sıcak servis yaptığımız dizmana çok lezzetliydi. tarifini internetten bir çok kaynakta okudum . linkini verdiğim bölümdeki tariften ufak değişiklikler yaparak uyarladım.
Bir göçmen pidesi olan Dizmana
Pişerken nasılda kabardılar..
Dizmana
Malzemeler :
Hamuru İçin :
3 su bard elenmiş un,
1,5 tatlı kaşığı kuru maya ( Veya 2 küp yaş maya )
1 su bard. ılık süt
1 tatlı kaşığı toz şeker
1/2 su bard.bardağı sıvı yağ
2 tatlı kaşığı tuz,
Üzeri İçin :
1 Su bardağı yoğurt
1 küçük kase kaymak ( 1 kutu sıvı krema kullandım )
Yarım kg. yağlı lor ( kırık taze peynirde olur)
1 küçük kase kaymak ( 1 kutu sıvı krema kullandım )
Yarım kg. yağlı lor ( kırık taze peynirde olur)
2 Yumurta ( tarifte 1 yumurtaydı)
1/2 su bardağı sıvıyağ
Bir fiske tuz, 3 yemek k. çörekotu
Yapılışı :
Unu derince bir kaba alıp ortasını havuz haline getirin. üzerine tuzunu serpiştirin.
Bir kenarda ılık süt içerisinde şekeri, bir kaşık unu, kuru mayayı karıştırın kabarması için 5-10 dakika kadar bekletin
Sıvı malzemeyi havuzun ortasına alın. sıvı yağı ekleyin.
Yavaş yavaş yedirerek hamuru yoğurmaya başlayın.
Yumuşakça bir hamur elde edeceksiniz.
Ilık bir yerde 30 dakika kadar mayalanması için bekletin.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartın.Yağlanmış tepsiye yanyana yerleştirin.
Bezelerin ortasını üç parmağınızla derince iz bırakacak şekilde bastırın.
Tepsiyi üzerine bez örterek en az 1 saat dinlenmeye alın.
Ayrı bir kapta üzeri için ayırdığınız malzemeleri güzelce çırpıp üzerine yayın.
Altı üstü nar gibi kızarıncaya kadar fırında pişirin.
her beze zaten kesilecek bölmelere ayrılacaktır bıçakla kesin
Sıcak olarak servis yapın.
Not:
Aşağıdaki bu bilgiyi bulduğumda; çocukluğumda memlekete gittiğimizde anneannemlerin ambarlarındaki erzak dolabında taze kaymakları hiç eksik olmazdı. Genellikle boşnak böreğinde, kabaklı börekte, kahvaltı sofrasında taze peynirin üzerine ve dizmana için kullandıklarını şimdi daha net hatırlıyorum.
Dizmana özellikle Selanik ve Rodop göçmenlerince Trakya mutfağına taşınmış bir çeşit göçmen pidesidir. Yumuşak pamuk gibi ve çokça yapılan bir hamur işidir. Göçmenlerin yerleştirildiği yerlerde etkileşimler sebebiyle değişik adlar alsa da en geleneksel adı olan "dızmana"nın kullanılması tercih edilmelidir. Zira farklı farklı yerlerden gelen göçmenlerin yemek kültürüyle yöreye taşıdıkları mutfak ürünleri, aralarındaki nüans farklarına bakılmaksızın kolaylık olsun diye başına "göçmen" ibaresi konularak bir başlık altında toplanmaktadır. Bu örnekte olduğu gibi; "Göçmen pidesi" diye de anılan bir çok pide-börek yapılıyor olsa da, onu geleneksel adıyla yöre mutfağında isimlendirmek diğerlerinden ayrıştıracak ve nüansları ortaya çıkaracaktır.
Üzerine yoğurtlu kaymak sürülmesi esastır. Buna karşılık kaymak bulmak konusunda sıkıntı yaşandığında yerine süt katılmaya başlanmıştır. Emek yoğun köy sofralarında öğün karşılamak için dahi sofraya gelen dızmana yaz aylarında ayran veya hoşaf ile, kış aylarında ise özellikle pekmez ile yenilmektedir. Sıcak olarak servis edilir.
Üzerine yoğurtlu kaymak sürülmesi esastır. Buna karşılık kaymak bulmak konusunda sıkıntı yaşandığında yerine süt katılmaya başlanmıştır. Emek yoğun köy sofralarında öğün karşılamak için dahi sofraya gelen dızmana yaz aylarında ayran veya hoşaf ile, kış aylarında ise özellikle pekmez ile yenilmektedir. Sıcak olarak servis edilir.
Kaynak:
http://www.trakyagezi.com/trakya-mutfagi/hamur-isleri/302-dizmana.html
Kahvaltı Mönüsü:
Dizmana
Sucuk Tava
Peynir tabakları (tulum, ezine ve dil peyniri)
Çeri domates
Baharatlı tereyağ
Baharatlı sızma zeytinyağ
Bal, atıştırmalık tabağı
yeşil -siyah zeytin
Haşhaşlı milföy çubuklar
kahvaltılık sos
çilek ve şeftali reçeli
Taze nane maydonoz,
Çay
Kahve yanında:
Hindistan ceviz toplu kek (tarifi gelecek)
Şöbiyet
haşhaşlı milföyler
Baharatlı tereyağlar
kahvaltılık sos
7 yorum:
Zor günler geçiyor maalesef Allah bugünleri aratacak daha büyük dertler vermesin. Canım masanız harika...
ne güzel dile getirmişin, teşekkür ederiz ..
sevgili Tümay,ziyaretin için çok teşeküür ederim. inşallah canım bir daha yaşamayız.
Buket'ciğim çok sağol sevgiyle öpüyorum.
Hayırlı olsun yeni sayfan. Yeni bloguna yorum bırakamıyorum neden acaba?
Fadişim aslında yorum yazılabiliyor ama şu an çözemedim sorunu, kızlarıma soaryım bakalım. çoook sağol.
Merhaba Şükran hanım mşlföyleri hamurun ortasına koyuyoruz yani dikdörtgenin ortasına bir küşük dikdörtgen milföy yapıyoruz ve mayalı hamurun kenarlarıyla milföyleri kapatıyoruz yani altıda üstüde hamur oluyor ve hafifçe merdane ile inceltiyoruz..Arada krema yok üzerine sos olarak döktüm...Umarım anlatabilmişimdir..
sevgiler
Dızmana bizim Rumelilerin kahvaltı ekmeğidir. Aslında mayasız yapılır ama ben iki türlü de yapıyorum. Birde özelliği çayın yanında , balla yenir.Benimde arşivimde , sırada.Sizin kide çok güzel gözüküyor. Elinize sağlık...
Yorum Gönder