Bembeyaz yağan kar, ne yaşanmışsa yaşansın örter geçmişin hatalarını... Yeni bir
gelecek sunar bize ve yeni bir başlangıç, yeni umutlar... Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize
barış, mutluluk getirmesi dileğiyle yeni yılınızı kutlarım. Her şey gönlünüzce
olsun!
Size Yılbaşı sofranız için hazırlayabileceğiniz nefis meze tarifleri vermek istiyorum.. Bunlardan Kurutulmuş domatesle yapılan mezenin lezzetini aldığınızda devamlı yapmak isteyeceksiniz. Şimdiden yapmanızı öneririm. Diğerleri de benim favori meze tariflerimden birkaçı..
Kurutulmuş Domates Mezesi
Malzemeler:
500gr. kurutulmuş domates
1 çay tabağı kadar taze biberiye ( kuru da olabilir)
1 çay tabağı kadar tane karabiber
1 çay tabağı kadar sarımsak tuz
İyi kalite zeytinyağ,
1 su bard sıcak su
Hazırlanışı:
Malzemenizi alacak büyüklükte bir kavanozun tabanına sarımsak karabiber ve bir kaç dal biberiye yerleştirin. Bir çimdik tuz ekleyin. Diğer malzemeleri tencerede bir bardak suyla beş dakika haşlayın, ocağın altını kapatın. Kavanozunuza gelişigüzel malzemeyi doldurun aralarına tuz serpmeyi ihmal etmeyin. Üzerine yine tane karabiber sarımsak ve biberiye yerleştirerek işlemi tamamlayın, kaşıkla malzemeyi hafif bastırın ve kavanozunuzu tenceredeki su zeytinyağı karışımıyla tamamlayın. Zeytinyağını doldururken kaşıkla arasıra yerleştirme yapın ki sonrasında taşma olmasın. Bir gün sonra mezeniz hazırdır. servis yapmadan önce domates dilimlerini zeytinyağından süzerek çıkartın ve ince dilimleyin üzerine kıyılmış ceviz serpebilirsiniz veya sade olarak tüketebilirsiniz. Not:
Kavanozdaki zeytinyağı bir çok yemekte çeşni olarak daha sonra kullanabilirsiniz.
Göçmen mezesi olarak bilinen ve kahvaltılarda daha çok tüketilen Lüteniska
Bu mezeyi domates soslarımla aynı zamanda hazırlamıştım.
Lüteniska
Malzemeleri:
2 kg. olgun domates
1 kg. közlenmiş patlıcan
1 kg. közlenmiş kapya biber
1 çay bard. iyi kalite Zeytinyağı,
Yeterli miktarda tuz
Hazırlanışı:
Kabuıkları soyulan domatesler küçük doğranır. 1 çay bard. zeytinyağında bir süre kavrulur. Buna daha önce közlenip temizlenmiş ve minik minik doğranmış kapya biberler ve patlıcanlar eklenir, tuzu ilave edilir ve biraz kıvam alana kadar pişirilir. Dibinin tutmaması için aralıklı karıştırılır. Acı sevenler pul biber ekleyebilir. Servis yaparken ben karışık özel baharat ve ince çekilmiş ceviz ekliyorum. (Karışım baharatımı her zaman İstanbul baharattan alırım)
Acılı Domates Ezme /Antep Ezme
2 adet iri, olgun ve sert domatesin kabukları soyulup çok minik küpler halinde doğranır.
1 adet kuru soğan 2 adet kapya biberlerde yine aynı şekilde doğranır.
Bir kaseye malzemeler konur.
1 fincan kadar zeytinyağı, limon suyu, birer yemek kaşığı acı/tatlı biber salçası ve domates salçası eklenir. Acılık oranını kendinize göre ayarlayın.
2 diş sarımsak dövülüp eklenir. tuz, karabiber, sumak, nar ekşisi ilave edilir. Tadı ayarlanır. Ölçüleri, göz kararı yaptığımdan yaklaşık olarak verdim.
Cevizli + yoğurtlu Kabak Mezesi:
Yıkanan 2 adet sakız kabağı kabuklarıyla birlikte rendelenir.
Bir süzgeçte suyunun iyice süzülmesi sağlanır.
Diğer tarafta tavaya 2 yemek kaşığı tereyağ veya zeytinyağ konur. Rendelenmiş kabak eklenir ve 5 dakika sotelenir, gerekirse fazla suyunun çekmesi sağlanır.
1 kase süzme yoğurt bir diş sarımsak ve bir yemek kaşığı mayonezle karıştırılır Tuz ve kararbiberle tatlandırılır.
Soğuyan kabak, yoğurtlu karışıma eklenir ve iyice karıştırılır. servisten önce içine dövülmüş ceviz ve kıyılmış dereotu eklenir.
Paneli mercimek köftesi
Malzemeler: (Tarifi Nirvana' dan almıştım.)
2 su bardağı kırmızı
mercimek 2 su bardağı ince bulgur 4 su bardağı su 2 adet kuru sogan 1 yemek kaşığı biber salçası 2 yemek kaşığı tereyağ yarım demet maydanoz tuz,karabiber,kimyon,pul
biber
Pane için: *1 yumurta *Pane harcı
yada galeta unu *kızartmak için sıvıyağ
Hazırlanması:
1-
Mercimekler biraz yıkandıktan sonra 4 bardak su, tuz eklenerek yumusayıncaya
kadar haşlanır ardından bulgur eklenir.Bir kaç taşım kaynadıktan sonra
kimyonuda eklenir ve tencerenin agzı kapatılır yarım saat kadar dinlenmeye
bırakılır.
2-Bu arada kuru
soğanlar yemeklik şekilde doğranır ve tereyağında güzelce kavrulur...Salça ve
baharatlarda eklenerek biraz daha kavrulur...
3-Dinlenmiş
olan bulgurun üzerine soğanlar eklenir biraz ılıyınca yogrulmaya başlanır...
4-En son ince
kıyılmış maydanoz eklenir ve yogurulur...
Yeni yıl için çok rahatlıkla hazırlayacağınız bu minikler sofralarınıza konuk
olabilirler. Ben hafif ve farklı lezzette hazırlandıklarında yemeyi çok
seviyorum. Sizlere fikir olması açısından burada zaman zaman yapmak üzere arşivimde kayıtlı olanları paylaşmak istedim. fotoğraflar da aldığım sitelere veya bloglara aittir. Buyrun..
Bu kanapeleri severek takip ettiğim Foodtravelandwine da görmüştüm, ne kadar güzel hazırlamış değil mi?
Kanapelerin tabanlarında meyve, salatalık ve pankek kullanmış üst malzemelerindeyse Avokado,karides, zeytin, domates krem peynir sotelenmiş mantar ve ceviz var.
Ekmeklerin üzerine mayonez sürün. Ekmek dilimlerinin
büyüklüğüne göre kestiğiniz marul yapraklarını yerleştirin. 1 tatlı
kaşığı ton balığı, ikiye kesilmiş çeri domatesleri, soğan dilimleri ve
salatalık turşusu dilimleri yerleştirip kanepeleri bitirin. Benim gibi
balık konusunda hassassanız, ton balığını miktarına göre 1 yada 2 kaşık
mayonezle karıştırıp yenebilir hale getirebirsiziniz.
Kar yağışı bol geçecek bir haftaya giriyoruz. Mutlu, sağlıklı ve çok güzel geçsin haftanız.
Biz geçen hafta 3 gün yine hastanelerdeydik bu defa babam hastalandı. Geçen hafta değişiklik olsun diye bize getirmiştik onları. Annem ve babam uzun süredir Kan sulandırıcı ilaç ( comadin ) kullanıyorlar. Düzenli aralıklarla kan değerlerine bakılıp dozları ayarlanıyordu bir süredir bu değerleri babam kendi tecrübeleri! doğrultusunda ayarlama yapıp almış. Bu arada iç kulak denge sistemi bozukluğundan kaynaklanan Vertigo rahatsızlığı için kullandığı ilacı da kendisini iyi hissettiğini düşünerek! aksattığından halsizlik ve baş dönmesi şikayetleri artmaya başladı. O hafta bizdelerken gece tuvalette iki defa aniden düştü, sabah bu olay tekrarlanınca biz soluğu yakınımızda bulunan devlet hastanesinin acilinde aldık yapılan tetkiklerde aşırı kansız olduğu ve kulakta iltihap oluştuğu tespit edildi. Kanın pıhtılaşmasını sağlamak için bir iğne yapıldı, kulaktaki rahatsızlık içinde antibiyotik ve devam ilaçları yazıldı. Tam hastaneden çıkmak üzereyken babamın aniden tansiyonu yükseldi ve ağızdan kan gelmesi hemen kanama olduğu konusunda bizi tedirgin etti, annemden de bu konuda deneyimli olunca doktorları ikaz ettik tekrar bir takım işlemler yapılmak üzere gözlem odasına aldılar. Hastanenin gastro bölümünde tek bir doktor olması ve bu doktorunda o gün izinli olması sonucu biz soluğu başka bir hastanede almak zorunda kaldık. Durumun aciliyetini de göz önünde bulundurarak özel bir hastaneye gelir gelmez tetkikler sonucu hemen yatış işlemleri yapıldı ve iki gece babama 4 ünite kan ve yanında bir çok serum verildi. Yavaş yavaş herşey yoluna girdi ve çarşamba sabahı başlayan hastane maceramız cuma akşama doğru sona erdi. Babam da artık sağlıkları konusunda harfi harfine doktorların verdiği ilaç dozlarına dikkat edeceğine söz verdi. Yaşlı yakınları olanlar bu gibi olaylara alışıktırlar Bizleri büyüten yetiştiren ana babalarımıza onların bu günlerinde gerekliyiz bu yüzden de bu konuda duyarlı olan ablalarıma, enişteme ve tabiki eşime sonsuz teşekkür borçuyum. Bir daha böyle olumsuzluklar yaşamamayı dileyerek tarifime geçiyorum.
Kağıt kebabını evinizde çok rahatlıkla yapabilirsiniz. Ben bonfile kullandım, etin pişmeme riski olabilir düşüncesiyle 2-3 diş sarımsak, tane karabiber ve taze biberiyeyle önce bir süre pişirdim. Aslında genelde kuzu eti kullandığımda buna gerek kalmıyor bu sefer dana etiyle denemek istedim. 250 gr kadar arpacık soğan 8-10 diş sarımsak, köylü biberi domates ve yine vazgeçilmezim taze biberiye, karabiber bir miktarda tereyağ ile kağıt paketlerini tamamladım. Kağıt kebabını önce pişirme kağıdı ile ardından aliminyum folyo ile paket edip fırının alt rafında 200 derecede 30 dakika kadar pişirdim. bu süre zarfında tabanın dibi tutacak kıvama gelmişti..
Kağıt kebabı açılmayı bekliyor.
Bu kornişon turşumuz, sadece çok az tuz ve bol sirke ile kaynatılmış suda sarartılarak kuruldular.
Kış yemeklerinden Fırında peynirli kabağın yeri bir başkadır bizde. Sayısız faydaları olduğu için her hafta farklı bir şekilde tüketmeye çalışırız..
İçinde bol miktarda B vitamini ve Beta Karoten bulunan kabak kansere karşı korunmamızda çok etkilidir. Ayrıca yine içinde bulunan Flavonoid maddesi de bağışıklık sistemi güçlendirme de önemli rol oynar. Ayrıca çok iyi bir bağırsak çalıştırıcıdır..
Tarifi: (4 kişilik)
Malzemeler:
4 adet sakız kabağı
1 adet közlenmiş kapya biber
1su bard. kaşar peyniri
1 su bard. beyaz peynir
ince kıyılmış taze dereotu veya maydonoz
2 adet yumurta
2 kaşık yoğurt
tuz, karabiber, zeytinyağ
Yapılışı:
Kabakların kabuğunu soyucunun tırtıklı tarafı ile kazıyın.
Uzunlamasına ikiye bölün , ortasını kaşık yardımıyla oyup bir kenara alın.
Kaynar suda kabakları hafif diri kalacak şekilde kısa süre haşlayın.
Bir süzgece alarak fazla suyunu süzdürün.
Tabanını yağladığınız fırın kabına kabakları dizin.. Üzerlerine tuz karabiber serpiştirin.
Peynirleri, kıyılmış dereotunu,yumurtaları közlenmiş ve ince dilimlenmiş kapya biberleri ve yoğurdu karıştırın. Biraz zeytinyağı ilave edin. Peynirlerin tuzunu kontrol ederek tuz ve karabiberle tatlandırın . Kabak kayıklarının içlerini peynirli içle doldurun.
Üzerini pişirme kağıdı ile sıkıca kaplayıp fırında pişirin bir süre sönra da kağıdı alıp üzerlerinin kızarmasını sağlayın ve ilk sıcaklığı geçince servis edin.
Benim Twitter hesabım olmadığı için yalnız Facebook sayfalarını beğenebildim. Ama siz blogları ziyaret ettiğinizde çekilişlere katılmak için yapmanız gerekenler yazıyor. Hediyeler de çok güzel.Mutlaka katılmalısınız.
Her yeni yıl umutla beklentilerle gelir değil mi? Hangimiz
beklentisiz karşılarız ki. Söyleyin bana var mı aranızda yeni yıldan ''ben hiçbir şey
beklemiyorum'' diyen?
İşte ben de
beklentilerim doğrultusunda yapmak istediklerimi olmasını hayal ettiklerimi sıralamak
istedim. Aslında sıralayacak çok bir şeyim yok İki kızımında devlet güvencesinde ekonomik gelirleri olsun. Dünyanın binbir hali var. Bir de naçizane güneş gören geniş bir evim olsun.. çok şey mi istedim?
Ben bu güne kadar bir çok hayalimi gerçekleştirdim inanın. Bence
hayal kurmak da gerçekleştirmenin ilk adımıdır.
Hadi başlıyoruz
öyleyse.. Duyan duymayana haber versin kursun hayallerini bakalım kimler
gerçeğe dönüştürecek sene sonu yine ölmezde sağ kalırsak burada paylaşalım..
Eveeet her şeyden önce sağlığımız ve huzurumuz yerinde
olsun hayatta en büyük zenginlik sağlık.
Uzun yıllardır oturduğumuz güzel miniminnacık bahçesi olan sevimli triblex bir evimiz var. Zamanında kooperaif
sistemiyle yaptırılan büyüklerin tabiriyle her sene bir yerine tadilat gereken asri
bir gecekondu ya da tipik bir memur evi.. . Sınırlı dünyada ihtiyaçlar sınırsızmış
bizde artık aile büyüdükçe ev küçük gelmeye ve hatta en basiti kahvaltılarda salona
bile sığamaz olduk. Bunu geçtik yatılı
misafirlerimiz için çok yer kalmıyor diyebilirim..Bunların yanında evimin tek
kusuru hemen hemen hiç güneş almaması.. Bu da
benim kaderim, evliliğim boyunca güneş alan bir evde oturmak kısmet olmadı
gerçi bu biraz da çok kişinin bu konuya karışmasından kaynaklanmıştı ( bu eski konulara
girmeyelim) şimdi özellikle kışın o güneşi nasıl arıyorum bilseniz. Buradan yola çıkarak
şööööyle güneş alan yine müstakil olması ilk terciğim ama olmasa da olur diyerek
bir EV alma hayalim var anlayacağınız.
Kırmızı- gri renkde lake dolapları olan, geniş bir mutfağı olsun istiyorum.
Dolaplardan birisi lütfen cam kapaklı olsun. Konsüle tıkış
tıkış koymak zorunda olduğum porselen tabaklar, bardaklar, fincanlar hep göz
önünde ama mutfakta olsun .
Mutfağından geçilip
oturulabilen geniş bir cam balkonu olsun
ki yine bool bol güneş alsın. Ben, bu balkonun bir köşesini kış bahçesi, bir
köşesini de dostlarımla çay kahve sohbetleri edebileceğim oturma alanı olarak
düzenleyeyim.. Çok sevdiğim çiçeklerimi fidelerimi hatta kışın satın almak
istemediğim ama çok sevdiğim taze otları dahi saksıda burada yetiştirebileyim.
Evin ön girişinde masa sandalyemi koyabileceğim kadar bir
verandası olsun.
Hani üzeri tenteli hatta mümkünse ayarlanabilen ısı geçirmez
camlara sahip, havanın durumuna göre kapatıp açacağın sistemde tentesi de
olsun. bahçe malzemelerini, masa sandalyelerimizi yaz başında çıkart kış sonu topla kaldır olayı ortadan kalksın.
Mutfağın hemen yanıbaşında kullanışlı güzel bir kileri olsun,
bir evin en önemli bölümünden biri bence. Burada ilk olarak olmzsa olmazım geniş
bir derin dondurucu bulunsun.kendimi derin dondurucusuz hayal edemiyorum 20 senedir ful kullanan biriyim.
Renk renk erzak kavanozlarının,
kutuların sepetlerin konabileceği rafları olsun.
Hemen yanında temizlik malzemelerinin bir arada tutulacağı
bir dolaba da hayır demem.
Böyle güzel ve kullanışlı kilere kim hayır der ki...
Koridorunda bol bol gömme dolaplar bulunsun
ortalıkta hiçbir
fazlalık kalmasın. Öyle ayakkabılar, şemsiyeler, paltolar ortalık yerde görünmesin.
Misafir yatak odalarında
cam büfe tarzında gardroplar bulunsun. Burada
kalacak olan konuklarım, kendileri için ayrılan
ütülü kolalı giysiler yatak takımlarını açık açık görsünler hatta lavanta
kokularını içlerine çeksinler
Başucu komidinlerinde onların zevkine göre kitap,
dergi hatta minik bir radyo bile bulunsun.
Güneş ışığının odaya dolmasını engellemeyen sade ama şık perdeler asalım tüm pencerelere. Öyle çok ağır, ağdalı gösterişli perdeler bana göre değildirler.
Salon bir evin en çok kullanılan bölümünden biri tabiî ki. Yerine
göre kalabalık misafirlerin ağırlanabileceği özellikte yemek takımı bir köşede
yer alırken, sade ama oturumu rahat ferah, insanın içini karartmayan renklerde
güzel bir oturma grubu da başka köşeyi doldursun.
Koyu renk ahşap mobilyalar hiç bana göre değiller. Birkaç obje
dışında insanın gözünü yoran hiçbir şey olmamalı.
Salon pencerelerinde son trend yanılmıyorsam yer döşemesinden
itibaren olanlar bence çok güzel duruyor. Koltuk rengi tam benim rengim.
Ne kadar geniş pencere o kadar
bol güneş değil mi? Haaa birde güneşi sabah saatlerinde alacak öğleden sonra olursa
çekilmiyor yaz sıcaklarında..
Gelelim banyo tuvaletine, geniş olması tabiî ki iyi olur.Şimdiki evimizde yıllarca kullandığımız
beyaz seramiklerin ve tesisatın artık fire vermeye başlaması üzerine her
ikisini de bu baharda siyah- beyaz seramik fayanslarla değiştirdik.. Çok beğendiğim bir
markanın bir modelini kullandık. Her ikisi de çok küçük olmasına rağmen hiç
şikayet etmedik.
Banyoda yer olmadığı için çamaşır makinesini bodrumda kiler
niyetine ayrılmış olan bölümde kullanıyoruz halen.
Kilerden ziyade eşime ait her türlü alet edavatın, çeyizliklerin hatta bir tarafında da soğuk
olmasından dolayı erzak rafının bir arada kullanıldığı çok amaçlı bir bölme..Şimdi
‘’Eee kilerinde varmış daha ne istersin’’ diyenleri duyar gibiyim..
Benim 2013 den beklentim sağlıktan sonra böyle bir ev ..sizin beklentiniz ya da beklentileriniz neler? 2012 yılının son ayı güzel ve mutlu geçsin..
31 Aralık 2012 Pazartesi
